Suriye’de kim kime karşı
savaşıyor?
Cerablus operasyonu 2011’den beri kanlı bir savaşın hüküm sürdüğü Suriye’de hem askeri hem de siyasi birtakım pozisyon değişikliklerine yol açtı. Peki, yeni denklemler ışığında kim kime karşı, neden savaşıyor?
Çok denklemli, çok aktörlü Suriye sahasında Cerablus harekatı, krizi daha da içinden çıkılmaz bir kaosa sürükledi. Operasyon, hem askeri hem de siyasi bir takım pozisyon değişikliklerine, cepheleşmelere yol açtı. Alman Die Welt gazetesi Fırat Kalkanı operasyonunun Suriye'deki savaşı, gerek Ortadoğu gerekse de bölge için daha da öngörülemez ve tehlikeli hale getirdiğini yazdı. Suriye adeta bir mini üçüncü dünya savaşına sahne oluyor. ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya, Suudi Arabistan, Katar, Türkiye, Ürdün, Bahreyn, Kuveyt, İran, Lübnan, İsrail gibi ülkelerle, NATO, Hizbullah, Kürtler, IŞİD, El Nusra, Ahraruş Şam, ÖSO gibi örgüt ve yapılar bu sahnede boy gösteriyor. Peki 2011’den beri kanlı bir savaşın hüküm sürdüğü Suriye'de kim kime karşı savaşıyor?
»
ABD: Körfez Arap ülkeleri ve AKP hükümetiyle birlikte Suriye’deki savaşın asli sorumlularından. Rejim değişikliği için ÖSO başta olmak üzere çeşitli cihatçı yapıları destekledi. Bir tarafta IŞİD’e karşı operasyon düzenlerken, öte yanda “ılımlı” muhalifler adı altında çeşitli cihatçı grupları destekliyor. Kürtlerle ittifakını derinleştirirken, Esad yönetimi ile çeşitli görüşmeler içerisinde. Esad’ın gitmesi ilk önceli olmaktan çıktı. Rusya ile girdiği kıyasıya rekabette tüm aktörlere yatırım yapıyor!
»
Rusya: Suriye’deki en önemli aktör. Başından bu yana Suriye devletinin yanında yer aldı. 30 Eylül 2015 Suriye’de cihatçı hedeflere yönelik hava harekâtıyla Suriye’deki savaşa resmen müdahil oldu, denklemi de temelden sarstı. Savaşın seyrini değiştiren asıl gelişme ise İran’daki hava üssünü kullanarak Suriye’deki IŞİD mevzilerini vurması oldu. Şam yönetimine koşulsuz destek verirken, Kürtlerle de yakın ilişkiler içerisinde. ABD ile birlikte Suriye’nin yeni dizaynı konusunda anlaşmazlık içerisinde.
Türkiye: Baştan bu yana “muhalif” adı altında silahlı grupları destekledi. ÖSO ile çıkılan yolda Ahraruş Şam, Cündül İslam derken Sultan Murat Tugayları gibi irili ufaklı Sünni Türkmen gruplar desteklendi. Bütün stratejisini Şam yönetiminin devrilmesi üzerine kurdu. Cerablus çıkarmasıyla ilk günden bu yana beri ısrar ettiği “tampon bölge” hayalini tesis etme yolunda önemli bir mesafe katetti. Bir yandan ABD, AB ve NATO ile iş görürken, öbür tarafta ise Rusya-Tahran hattına yanaştı. Son operasyon da bu “anlaşma”nın bir sonucu. Türkiye’nin “kırmızı çizgisi” ise Kürtlerin alan kapması! “Üç günde Şam’da namaz kılarız” politikasından, “Esad’lı bir geçiş süreci”, “rejimle de konuşulabilir” söylemine dönüldü. Cerablus çıkarması ile birlikte yeniden oyun sahnesine döndü.
»
İran: Hem askeri, hem siyasi, hem de milis desteğiyle baştan itibaren Suriye’deki temel aktörlerden. En seçkin birlikleri Suriye devletinin yanında savaşıyor. Kasım Süleymani liderliğindeki birliklerle adeta cephe savaşı veriyor. Başından itibaren Türkiye ve ABD ile farklı cephelerde olsa da Kürtlerin herhangi bir statü elde etmemesi konusunda Türkiye ile benzer bir pozisyonda.
» Suriye Devleti: Rusya ve İran gibi ülkelerle, Hizbullah ve Pakistan, Afganistan, Irak’tan gelen hatırı sayılı orandaki Şii milislerle oluşturduğu ittifak sayesinde ayakta kaldı. Halihazırda onlarca ülkesinden gelen on binlerce cihatçı ve onlara destek sunan Türkiye, Suudi Arabistan gibi ülkelere karşı direniyor. Kürtlerle yaptığı “tarihi ittifak” içerideki dengeleri kendi lehine sonuçlanmasına yol açtı.
»
Kürtler/PYD: İlk günden bu yana izledikleri tarafsız politikaları nedeniyle Suriye krizinin en büyük kazananı oldular. “Ne rejim ne de muhalifler” politikası onları en stratejik aktör haline getirirken, Kanton yönetimleriyle “de facto” bir yapıya da kavuşmuş oldular. IŞİD’e karşı verdikleri mücadele dünyanın saygısını kazanırken, ABD, Rusya, AB tüm aktörlerle ilişki ve iletişim halindeler. İlk hedefleri her üç kantonu da coğrafik olarak birleştirmek. Cerablus sonrası Türkiye ile de fiilen karşı karşıya geldiler. Ankara’ya göre YPG’nin IŞİD karşısında elde ettiği başarılar Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devleti kurulmasının önünü açabilir. Müttefikleri kadar düşmanları da çok!
»
IŞİD: Suriye’de Avusturya büyüklüğünde bir alana hükmediyorlar. 2014’te hilafet ilan ederek ‘İslam Devleti’ni ilan eden IŞİD, her geçen gün mevzi ve toprak kaybediyor. Ebubekir el Bağdadi liderliğindeki IŞİD, Suriye sahasındaki bütün aktörlerin “ortak düşman”ı durumunda! ABD liderliğindeki koalisyon uçaklarının yanı sıra Rusya savaş jetleri tarafından da havadan bombalanıyor. IŞİD'in en büyük mali kaynağını petrol satışı ve kaçakçılık oluşturuyor.
»
ÖSO: Suriye’de Ankara-Riyad desteğiyle kurulan ilk “muhalif” yapılardandı. Çatışmaların başladığı Mart 2011’de, Suriye ordusundan kaçan askerler tarafından bizzat Türkiye-Suudi Arabistan yönlendirmesiyle kuruldu. ABD ve Türkiye tarafından “eğit-donat” politikasıyla resmen desteklenmesi de örgütün zamanla güç kaybetmesine engel olamadı. Cerablus operasyonuyla Türk tanklarının ve askerinin ardından Cerablus’a sokulması ÖSO’ya yeniden bir güç kazandırdı.
»
El Nusra: Suriye’de ikinci en güçlü grup, El Kaide’nin Suriye’deki kolu olan El Nusra Cephesi. Örgüt Ankara ve Batılı ülkelerden daha fazla yardım koparmak için ismini geçen aylarda “Şam’ın Fethi Cephesi” olarak değiştirid. Mart ayında Suriye askerlerinin kontrolündeki İdlib’i ele geçiren ‘Fetih Ordusu‘na öncülük eden örgüt, ülkenin güneyinde de çok sayıda bölgenin kontrolünü elinde tutuyor. Öte yandan örgüt, Suriye’nin kontrolü için IŞİD’le de mücadele halinde.
»
Hizbullah: Suriye’de etkin bir diğer grup, Lübnan merkezli Şii Hizbullah örgütü. Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad’ın ‘esas müttefik’olarak nitelediği Hizbullah, Tahran yönetimiyle de yakın ilişkiler içinde. Hizbullah’ın en etkin olduğu bölge ise Suriye’nin Lübnan sınırındaki Kalamun dağları ve çevresi. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah geçen haftalarda yaptığı konuşmada Suriye’deki etkinliklerini yoğunlaştıracağını duyurdu. Hizbullah Suriye ordusu ile birlikte ülke genelinde önemli mücadeleler veriyor. Yüzlerce militanını Suriye’de kaybetti.
»
Ahraruş Şam: Savaşta son dönemde öne çıkarılan örgütlerden bir tanesi. Körfez Arap ülkeleriye birlikte Türkiye tarafından da destekleniyor. Mart ayında İdlib’i ele geçiren ‘Fetih Ordusu’nu oluşturan en önemli unsurlardan. Suriye’nin kuzeybatısında etkin olan örgüt son dönemlerde güneydeki etkinliğini de arttırdı. Diğer cihatçı gruplarla alan kapma arayışında.
»
Fetih Ordusu: Suriye'deki en büyük cihatçı gruplardan biri. "Ilımlı" ve radikal grupların birleşiminden oluşan Fetih Ordusu'na bağlı gruplar arasında El Kaide'nin Suriye'deki kolu olarak bilinen El Nusra Cephesi ile Ahraruş Şam da bulunuyor. Fetih Ordusu esasında bir çatı örgüt. Ankara ve Suudi Arabistan tarafından geçen kış kurulmuştu. Ana hedef İdlip'in alınmasıydı. Bu cihatçıların çoğu yıllardır Ürdün, Cezayir, Afganistan, Çeçenistan ve diğer ülkelerden geliyor.
Aktarılan kaynak