13 Aralık 2011 Salı

TÜRK IŞ GENEL KURULU VE SENDIKAL GÜÇ BIRLIĞI


Türk iş in 20 genel kurulunda seçilen kumlu yönetimi 4 yıllık bir çalışmamanın sonuna gelmiş bulunmaktadır. Bu dört yıllık çalışmamanın son altı ayında Türk iş genel sekreterliğinden ayrılan Tek gıda iş genel başkanı ve yine Türk iş yönetim kurulundan istifa eden Belediye iş genel başkanının da aralarında bulunduğu 10 sendika kazan kaldırarak biz bu gidişe seyirci kalmayacağız dediler.8 bölgede 3 ay içerisinde toplantılar düzenlediler konferanslar yaptılar ve alternatif olduklarını göstermeye çalıştılar. Bütün bunlar olurken Türk iş başkanı kumlu biraz endişeli olmakla birlikte kendinden emin bir şekilde izledi.
Neydi bu Kıdem tazminatına yapılan saldırıya “gülün geçin” diyen, ssgss de hiç azgını açmayan, asgari ücretle hiç ilgilenmeyen, özelleştirmelere sessizce olur veren kendi yönetimdeki arkadaşını Tekel direnişinde yüzüstü bırakan, esnek çalışmaya taşeronlaşmaya ses çıkartmayan kumlu yönetimini cazip kılan neden neydi? Sendikal güç birliğine yönelmeyen sendikacıları ne sebep kumlunun listesine yönlendirmektedir. Daha buna benzer onlarca soru sorulabilir. Bir dönem sendikacılık yapmış bir işçi olarak buna benzer sorulara cevap üretmeye çalışacağım. Bir her şeyden önce sendikalar genel kurullarını tamamladıktan sonra Sendikal güç birliği bir güç olarak ortaya çıkmıştır. İki anti demokratik delege yönetmelikleriyle 50 yıllık sendika ağları sendika yönetiminin başında muazzam paralara hükmetmekte her şeye hakim olmaya devam etmektedir. Üç işten atılma endişesi ile bu patronlaşmış sendika ağalarının karşısına ciddi bir muhalefet çıkamamaktadır çıkanlarda bertaraf edilmektedir. Sarı sınıf uzlaşmacı sendikaların sayesinde iş yerlerinde bir işçi uzun süre çalışamadığı için etkili bir çevreleşme örgütlenme oluşturulamamaktadır. Bir birinden kopuk olan işçilerin karşısında 50 yıllık sendika ağaları devlet kadar örgütlü, oturdukları koltuklarından tüm şubeleri işçinin parası ile yönetmektedir alternatif guruplarsa birbirinden bi haber debelenip durmaktadır. Tabiki en büyük silah cahil bırakmadır Sendika ağaları gelirlerinin önemli bir bölümünü eğitime harcamalarına karşın bundan işçi gerçek manada yaralandırılmayarak işçi yozlaştırılmakta, tarikatlaştırılmakta, işçi gibi düşünmeyecek şekilde körleştirilmektedir. Bütün bunların üzerine Sendikal güç birliği de dar zamanda tüm Türkiye’ye kendini anlatamamış, işyerlerinden başlayarak Türk iş üst kurul delegelerine bire bir markaj uygulayarak işçi baskısı oluşturamamıştır. Seçim kaybedilmiştir anca mücadele sürmelidir.4 yıl Türk işin içinde hangi sendikada bir sorun var oraya toplanarak sendikaların başına çöreklenmiş ağaları uzaklaştırmak için o sendikanın içerisinden muhalefet oluşturarak bu muhaliflerin başına bir iş geldiğinde bu 10 sendikanın tamamının karşı koyuşu ile o işçilere sahip çıkarak, şubelerinin oldukları illerde sendikaları üzerinden eğitimleri düzenleyerek şubeleri yoksa her ay bir panel şeklinde eğitimleri sürekli yaparak, sendika ağalarının ellerinde bulunan olanakların bir benzerini ağaların yıkılması için uğraşan ekiplere tahsis ederek, her ilde işçi dayanışma merkezleri adı altında örgütlenerek bu ağaların sendikalarına ve kendi sendikalarına yeni üyeler kazanarak, kendilerini temizleyerek işçilerin gözüne tertemiz çıkarak elbette bu çark parçalanabilir. Aksi halde Kumlu gider kavlak daha genç yönetici olarak 20 sene daha Türk iş in başına gelir.

Hiç yorum yok:

Tarımda Gübreleme

GÜBRE NEDİR? İçerisinde bir veya birkaç bitki besin maddesini bir arada bulunduran maddelere gübre denir. Gübreler yapılarına göre ticari gü...

Son 30 günde En çok görüntülenen